Algoritmaların “neyi nasıl ne zaman” yapacağımızı söylemesinden sıkılmış ve bezmiş bi şahsiyet.

Okuma/düşünme arzusuna sebep bir dolu kitap/düşün.. Ve lakin dijital dünyanın kuralları gereği, yazdığınız kadar yazılana da tepki vermeli… Onca satırı neremden nereye göçertmeli acep?

Eline aldığı her kitap doğuruyor. İyisi en az birkaç kişiyi daha okumaya sebep.

Amazon bana sponsor olsan ne olurdu: Sabah ettiğim sese, öğlen kapımdasın mübarek!

Entel havasıyla yazmıyor. 40’ı yeni çıkmış. Cidden dün doğmuş bebek gibi bu şahsiyet.

Ve Yapay Zeka ile aramızdaki uçurum hissettiği… Kardeş benim manuele dönesim geldi. Sen azıcık beklesen ya bi zahmet…

~~~

“Yalnızlık yalnızlık yalnızlık”tı istediğim/yazacağım. Dilimin ucu.

Seçilmiş yalnızlıklarlı pek sever(d)im. Ben seçtim, benim dedim. “Benim!” dedim.
Maruz kaldıklarımdan bir o kadar nefret…

Sevemedim ben öyle Bilal’e anlatır gibi yazmayı. Bana alim gerek, arif gerek. Boşlukları o doldursun bi zahmet!

Referans vermeyi hiç sevmezdim yazıda. Gönlünüz olsun diye ona da başladım ey Haşmet! Benim aklım yok ya… Büyükler düşünmüş söylemiş. Bana ne Hacet!

Bugün cumartesi zor oturdum masaya. Sınırlar gerekli ve elzem. Fark et, hazmet.