“Bilgelik, gelene tepki vermeyi reddetmek.” diye anlatıyor Sinan Canan.

Anlatıyor diyorum, çünkü ben podcast gibi Youtube içeriği tüketmeyi alışkanlık haline getirdim.

Size de bir tüyo vereyim:
Görüntü kalitesini düşürerek yolda, yürüyüşte pek çok yerde YouTube içeriklerinden faydalanabilirsiniz. İnternet paketinizden çok da yememiş olur. Ve evet, premium üyeliğe kesinlikle değiyor. Okuyamadığımız zamanlarda da öğrenmeye devam edebiliriz.

~~~

Sevgili Zenyep Kömürcü Bulut’un organize ettiği Hıdırellez buluşmasından bir mani görseldeki:

Bir dileğim var bu gece
Erişmek kendi gücüme

Pek çok güzel fotoğrafımız var dostlarla, ama bunun bendeki yeri ayrı!

~~~

Farkındalık, mühendis gözüyle yazmayı en çok sevdiğim konulardan biri.

Sinan Canan’ın altını çizdiğim cümleleri şöyle:

🕊️ Beyin hep etki-tepki prensibi ile çalışıyor.
🕊️ İnsan davranışında tepki vermenin önüne geçebilmek, eğitim gerektiren bir şey.
🕊️ Yani; tepkiyi bekletmeyi, beyine öğretmek gerekiyor.

Hemen bir yargı peşindeyiz. Hemen bir etiket peşindeyiz!
Beyni durmaya alıştırabildiğimizde…
“Hayır, düşünce üretme, etiketleme; ‘dur’ diyebildiğimizde” olay bilgeliğe doğru ilerliyor.

Bilge doğulmuyor, yaşantı ile birlikte bilge olunuyor. Hataları yapa yapa. Dersleri çıkara çıkara.

Şu da benim yorumum:

Sanırım meditasyon da, bunu sağlıyor: Tepkisiz kalmak.
Durmanın özündeki şey “tepkisizlik” aslında..
Tepkisiz kalabilme pratiğini geliştiriyoruz her meditasyona oturuşumuzda.
Beynin alışılmış yolları terk etmesine, yeni yollar aramasına alan açıyoruz.

~~~

Hafta sonu çok üzüldüğüm bir iki şey yaşadım. Üstelik anneler gününde.

İlkinde başaramadım, ama ikincisinde tepkisiz kalmayı başardım.
Beni çok daha büyük bir üzüntüden korudu diye tahmin ediyorum.

Yazması çok kolay ama uygulaması çaba ve pratik gerektiriyor.
Bazen gücümüz, tepki vermemeyi seçmekte oluyor. ❤️🌱