Bir fincan kahve

Bir masa Hayalimde, Denize bakıyor.. Üstünde İki fincan Kahve Ben solda, Sen sağda Oturuyoruz Öyle çok Konuşmuyoruz da, Çözmüşüz meseleyi Yalnızca Seyir hali.. Değişiyorsun Sen.. Bir gün kalkıp, Gidiyorsun yerinden

Bir Çıplak Ağaç

Bir gövdeden çıkan Onlarca kıvrım; Tek bir insan, Koca bir insanlık gibi.. Ayrışarak bir olan, Bir olarak ayrışan İnsanlar gibi Dalları çıplak Sere serpe ağaçlar.. Konuşuyor benimle, Sevgililerin bile Bilmediği bir dille

Işıklı Bir Gece

Rüzgarlı bir gündü, Asaf şapkasını düşürdü.. Geceydi Karanlıktı ada Işıklar vardı uzakta.. Işıklar uzaktı, Ama ateşi içimde.. Işıklar parlaktı, Ve gözlerim üstünde.. Öylece baktı ışıklara.. Oradaydı; Aradığı oradaydı, Bilmediği, Bilmeden inandığı, Bağlandığı, Bağlanmayı istediği Oradaydı…

Adem Çocuk & Oyun

Anlatır bazımız… Öyle çok anlatır ki; Hali kalmaz dinlemeye, Vakti kalmaz… Kendi ağzıyla doldurur Kendi kulaklarını, Kabında yeri kalmaz… Susar bazımız… Öyle güzel susar ki, Duvara çarpmak gibi değil Suskunluğunu paylaşmak, Bir çocuğun yüzünü Okşamak gibi… Çocuk kadar masum olmasa da İçindeki gürültüsü…

-Sev

Birini sevmek, Ona boyamaktır dünyayı... Baktığın her yere Sindirmektir onu: Rengini, kokusunu, Varlığının tüm olgusunu! Hep yanındaymış, Hep senleymişçesine.. Hiç yanında Olamasa da, Evrenle B i r olmuş gibi!

Deniz & Gece – II

... Bir gece Daldın Soğuk bir denize, Bir sabah Uyandın Sıcak bir kıyıya.. Deniz Sensin, Kıyı Sen.. Sıcak Sensin, Soğuk Sen.. Sen Her dilsin, Ve her dil Sen Eğer konuşmak istersen...

Sevmesen Ölürdün!

Az önce bir arkadaşım, “Instagram’da paylaştığın şarkıları dinliyorum, çok hoşuma gidiyor” dedi. Mutluluktan eridim, umarım hissettirebilmişimdir! Teşekkürler Leyla’m, bu yazının motivasyonu sensin! Müziği paylaşabilmek,...

Kafası Doğuştan Güzel!

Efenim, bu mecrada, sizleri yer yer terapi niyetine, yer yer bağımlılık kisfesi altında “şifa gücü yüksek” eserlerle buluşturma niyetindeyim! Yok, öyle sürekli sakin şeyler...