Kadın

Dikkat: Bu metin, beni iliklerime kadar kavrayan Esra Sert‘e ağır teşekkür içerir. (Kurtlarla Koşan Kadınlar Giriş Eğitimi- Remind Türkiye) Saygılar efen(d)im.
Yetişemediğim her şey şu an elimin altında: Keşkelerim, korkularım, ahlarım, acılarım. Mutfaktaki kepçe ile yaprakları dökülen selviyi bile az önce bağladım kafamda.
Yapmalıydım diye didikleyip durduğum her şeyden, yavaşça sıyrılıyor gibiyim. İçimde öfke büyüyen anlarda, sessizce soruyorum; “Ne olur patlamadan, beklesen biraz daha?”. Meğer pek nazikmiş, davete zevkle icabet edermiş…
En uzun gece… Geride bıraktığım en uzun gece, bir armağan bıraktı bana. Hissetmiştim, adım gibi (malum ben de Esra) biliyordum geleceğini. Her gün birazı açılacak. Her gün yalnızca bir kısmına erişilecek. Estes’in çizdiği o kalp gibi: Asla tamam olmayı bekleme. Ama hep peşinden git! Lütfen git..!
Bir soruyla başladı anlatmaya: “Neden buradasın? Neden geldin?”
Kadın olmanın gücünü hissetmek istiyorum, dedim. Hiç cesaret edemediğim o gücü hissetmek! Hayır öyle çocuk doğurmakla filan kadın olunmuyor, bebeğim! Sen o meseleleri yanlış öğrendin. Bütün hücrelerinle kendini onaylayarak “ben” diyebiliyorsan; ben seçtim, ben yaptım, ben düşündüm, ben “pişman değilim”..! Belki o zaman biraz yakınsın, kadın olmaya; kendin olmaya!
Ne korktuk be kadın olmaktan… Omzumuza yüklediğiniz yüklerden, yer mi kaldı kadın olmaya ve hatta sadece “olmaya”?
Bahsettiğim olma hali, öyle birbirinin üzerine ince topuklarıyla zevkle basanlardan olmak değil, tabii ki! Onların kadın olma hali, sıfat zamir seçmeye çekindirir beni. Simone (de Beauvoir) boşuna demedi, “kadına asıl darbe erkekten değil, kadından geldi”… Ne kadar destekliyorsun, ne kadar uzatıyorsun elini? Bazen eller, sorulmadan uzatılmalı; hiç denedin mi?
Ben tüm saflığıyla bana güç veren, tüm zıtlığıyla beni besleyen kadınlar olmasaydı, asla bulamazdım kendimi! Böylesi de mümkün dedirten, dualitesini-ikiliğini saklamayan kadınlar! “Ben aslında çok düştüm, ama kalkmayı öğrendim, sen de öğrenebilirsin” diye yüreklendiren kadınlar… Yanında küfür edebildiğim kadınlar… Yok, öyle herkesin yanında edemezsin. Yasak olduğundan değil, edemezsin işte! Vizen yoktur, giremezsin o topraklara.
Ama bir kere öğrendin mi, cesaret ettin mi kendin olmaya; seni kıranlar bile saygı gösterir sana. Olay yerinden bildiriyorum, ilginç bir mekanizma!
Bugün birbirimiz için bir şey yapalım! Uzun zamandır sormadığımız bir kadını arayalım mesela. Ya da içimizden kim geçiyorsa… “İhmal ettim ya, bir arasam iyiydi” dediğimiz bir kadını. “Ben buradayım, sen nasılsın meraktayım?” diyelim. Bakalım… O halen orada mı, acaba?