Fırçam beyaz
Bulutlar çizdim,
Pamuklara sardım gökyüzünü

Fırçam siyah
Karabataklar çizdim
Kah göle,
Kah göğe

Fırçamda
Hem siyah,
Hem beyaz…
Martılar çizdim,
Çakıl taşlarının üzerine
Ve sonra gökyüzüne

Fırçam güneş,
Bulutların arasından
Öylece süzülüverdim..

Fırçam..
Fırçam gökyüzü elbet;
Masmavi!

Göl masmavi
Ufuk masmavi…

Döndüm baktım,
Fırçam beyaz yine
Karlar yağdırdım,
Dağların tepesine

Huzur var bu gölde
İlk görüşte hissettim,
İlk görüşte tanıdım..

Ama huzur,
Kalmaz ki bende!
Gözlerim kanmaz ki,
Ruhum doymaz ki..

Bilirim,
Huzur kişide
Bir nefes kadar sadece..

Bir nefes sonrası
Yeni..
Bir nefes sonra,
Başka bir açlık içinde
Benliği;
Tanıdığı, bildiği
Ve yetmediği..
Güzel olan ne varsa
Eskittiği..

Fırçam,
Fırçam ben oldum..
Kendime boyadım dünyayı,
Kendimi boyadım,
Dünyana..

Senin yaptığın gibi tıpkı;
Onun, bizim,
Tüm sevmeyi sevenlerin..

Bakmayın bana öyle rica ederim;
Bitmez benim sözlerim,
Bitmez benim renklerim…
Ben geveze,
Uzun ince
Bir tualim