bir çift kara pabuç
tütünler sarı çakmak
kendimin serseri baskısı
müzikler özenle sakladığım nağmeler
kumdan bir yol seçtik
bata çıka varmak için denize

güzel söylerim bilmezler
hele ki demlendiysem
porselen çaydanlığında kederin
karanfili tomurcuğu attıysam
susturamazsınız
duyamadığınız gibi beni

niye bu keder gökyüzüm
neye bu keder uzaktaki sevdiğim
dağlar

senden çıkan
sana dönmedi
diye mi derdin

ya sen
ne zaman kendine dönersin
etine bastığın tütünleri
derinden ne zaman çekersin

içini oyup çıkardığın parçalardan
bir kukla yapmışsın
kalkmıyor artık kolları
yüzü gülmüyor
selam vermiyor
senle oynamak
istemiyor

koy kuklanı yerine
bir çocuğun oynaması dileğiyle

bahçendeki çiçekler küs
su vermedin diye kendine
aç gökyüzünü perdelerini indir
doldur bulutlarını

o kurak gezegeninin
bırak açma sırası
sana gelsin

* Görsel naçizene bendenizin.