En yalın tanımıyla Yapay Zeka, tıpkı beyinlerimiz gibi bir “tahmin makinası”! Yeterli veri sağlandıktan sonra, bizden çok daha iyi ve gelişmiş tahminler üretebilen…

LLM’ler özünde, “bir sonraki kelimemizi tahmin etmeye” çalışıyor. Bıraktığımız yerden hikayeyi tamamlıyor.

Kendinizi dinleyici koltuğunda bir düşünün: Konuşanın cümlesini tamamlaya çalıştığınız o anları şöyle bir hatırlayın. Aslında ne kadar da benzeşiyoruz, değil mi?

Bu farkındalığı aklımda tutarak, Boğaziçi Ventures YZ Zirvesinden aldığım notları paylaşıyorum:

📌 AI uçağı pistin başında, henüz kalkmadı bile diye başladı BV Yönetim Kurulu Başkanı Agah Ugur. Henüz 2020’de, beyne entegre edilmesi 2100’ü bulur denmişken (2030 diye güncellendi), Neuralink 2024’te, tahminlerin çok ötesinde bir hızla bizi şaşırtmaya devam ediyor.

📌 Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Yeşil Dönüşüm ve Dijital Dönüşüm’ün bireyin ve toplumun uzun vadeli çıkarlarını gözetmesi gereğini ve değerler konusunu hatırlattı.

📌 Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, sektör uzmanları ile 10.000 öğrenciye ve 650 profesyonele verilen uzman eğitimlerinden bahsetti. Lise öğrencileri de dahil olmak üzere 20.000 öğrenci daha hedefleniyor.

Tübitak’taki yetkinlik merkezlerini hatırlatarak, mevzuatın teknolojik gelişimin önünde engel değil destekçi olarak konumlandırılmasını amaçladıklarına değindi.

Türkçe yetkinliği yüksek modeller üretilmesi yönündeki çabayı vurgulayarak, YZ’nin ülke olarak stratejik hedeflerimiz arasında konumlanması gerektiğinin altını çizdi. Türkçe özgün modelleri düşünmesi bile heyecanlandır mıyor mu? Kendi dilimize hakim LLM’ler…

Gün boyu konferansı dinleyerek, notlar alan Cere AI’ın özetini sonraki paylaşımlara ve instagram hesabıma saklıyorum. 👀

~•~

Amazon Web Services Genel Müdürü Burak Aydin’ın Bulut Teknolojileri kapsamındaki konuşmasından aldığım notlarsa şöyleydi:

📌 (Yazının başında bahsettiğim gibi) YZ’nin ana besini veri! YZ, algoritmalarıyla veriden anlamlı tahminler-sonuçlar üretmeye çalışıyor. Caspar David Friedrich’in 1818’de resmettiği “Bulutların Üzerinde Yolculuk” tablosuna benzetiyor Burak Aydın günümüzü (Konuşmanın sonunda, bu benzetme için YZ’den öneri aldığını paylaşarak 🙂

Zirvede, tıpkı o sis bulutu gibi bir “veri bulutunun”, belirsizliğin içinde; ama yine de güçlü olmak istiyoruz!

Günün sonunda, hepimiz “1 müşteriyi” mutlu etmeye çalışıyoruz.
Çünkü,
“1 mutsuz müşteri” sosyal medya ile mutsuzluğunu yayabiliyor.

Peki nasıl?
Nasıl mutlu edeceğiz müşterilerimizi?
Elbette “verileri” kullanarak!

Tüketicinin davranışları değişti; ilgi aralığı 20 sn’den 3 sn’ye düştü.
3 sn’de yüklenmiyorsa, sayfayı kapatıyor artık!

Olumsuz bir deneyim sonrası, %62 ihtimalle bir daha geri gelmiyor!
Ve müşteri artık, kişiselleştirilmiş hizmet almak istiyor.