“Topluma en büyük zararı cahillik değil, eğitim görmüş kötüler verir.”

Bu ara Siemens anılarıma ne çok değindim, değil mi. Bu alıntı Kartal yerleşkesinin girişinde, kocaman bir panoda asılıydı. Orijinalini hatırlayamasam da meali tam da buydu (Eski dostlardan biri orijinalini çeker, paylaşır belki). O zamandan beri çok severim. Keşke okudukça daha “iyi insan” da olunsa.

Sahi, nedir şu üzerinde bir türlü anlaşamadığımız “iyi”? Herkese kendi bildiği iyi.

İyiyi değil ama neyi iyi bulmadığımı söyleyeyim:

Kibirli, ayrıştırıcı ve nefret dolu söylemler.

Gerçek faydanın peşinde olanlar, ayrıştırıcı değil birleştirici tutum sergiler. Hem özüyle hem sözüyle.


Felsefe, edebiyat ve psikoloji arasındaki ilişkiyi çok önemsiyorum. Ve üzerine çok düşünüyorum. Bu konuların bizleri ayrıştıracağına değil, birleştireceğine inanmak istiyorum.

Bir mühendis olarak, Linkedin’de kültür-sanat-farkındalık yazmaya karar verdiğimde, ilk yazım felsefe üzerineydi. Felsefe eğitimi aldığım için değil; okumayı ve sormayı önemsediğim için. Felsefenin filozof isimleri sayarak değil, özünde iyi sorular sormayı öğrenerek yapılacağına inandığım için.

Bu pazar bir felsefe yazısı gelecek demiştim. İlk yazımdan bir alıntı yapmak istedim:

İnsan hayatı iki temel beceri üzerine kurulu bence:

📌 1. “Nasıl” düşüneceğimizi öğrenmek

📌 2. Hislerimizle “ne yapacağımızı” kavramak

(Çünkü nasıl hissedeceğimizi kimse öğretemez, haddi değil. Sadece davranışlarımızı seçebiliriz, sağlıklı yanıtlar vermeyi öğrenebiliriz.)

Maalesef okul yıllarımız, bu ikisi dışında her şeyi (hiçbir şeyi) öğrenmekle geçiyor!

Oysa

📌 Psikoloji ise hislerini çözümlemeyi

öğretiyor pek ala.

Edebiyatsa, her ikisinden önce başlamış olmasına rağmen, felsefe ve psikolojinin çocuğu gibidir. Felsefe genelleştirirken, o özelleştirir. Bireye indirger; yanılsamalar, şüpheler yaratır.

Jung ’un çocuğu yaratıcı enerji olarak tanımlamasına benzetebiliriz:

Felsefe zihin, Psikoloji ruhsa; Edebiyat bu ebeveynlerin vücut bulmuş çocuğudur.

Uçarı, kabına sığamayan, nereden ne zaman çıkacağı belli olmayan, ama yolcusuna da hancısına da şifa veren bir çocuk!

🌀 “Çünkü görünüşte Adem’den doğmuşsam bile gerçekte tüm ataların atasıyım. Adem benden doğmuştur ve Yedinci Sema’yı benden almıştır.” Rumi