GPT-4 vs GPT-3.5

Geleceği anlamak ve anlamlandırmak için geçmiş önemli. GPT-4’ün canlı yayını sonrası, filmi biraz geri sarıp, GPT-3 çıktığında neler olmuştu şöyle bir baktım. Yazılımcıların çok sevdiği “Hello World” ile başlayan açılış bir harika. 4’te nasıl büyük bir şov yapıldığını, 3’ü izleyince daha iyi anlıyorsunuz. 4 için o kadar çok içerik üretiliyor ki, 3 hakkındaki videoya ulaşmak yakında imkansız olacak gibi.
Sadece 1 sene (+3 ay)… Bir senede, içerikten sunuma muazzam bir değişim var. GPT-4’ün canlı yayını sırasında, arka fonu mümkün olabildiğince yeşillendirmiş olmaları çok dikkatimi çekmişti. İçinde olmak isteyeceğiniz bir ortam yaratmışlar. Bu tip ayrıntılarda büyük mesajlar ve algı iyileştirmeleri olduğunu hatırlayalım. GPT-3’ü izlerken bunun boşuna olmadığını fark ettim. İnsana daha bir yakın, daha bir doğal durmak hiç fena fikir değil! Hele ki konuştuğunuz Yapay Zeka’ysa… İzlerken küçük dilimizi yutmak üzere ekrana bakakalsak da, hepimizin içi açılmadı mı? Görselde alt tarafa yerleştirdiğim buz gibi mavi arka plandan çok daha iyi.
Son sürümün üstün noktalarını anlamak için, TechCrunch’ta Devin Coldewey‘in kaleme aldığı makaleden can alıcı yerleri paylaşıyorum:
Bir de ona soralım bakalım, bize neler diyecek.
GPT-4’e: “GPT-4 ve GPT-3.5 arasındaki farkları örnek vererek anlatır mısın?” diye sordum. Bakın neler anlattı:
“Elbette, GPT-4 ve GPT-3.5 arasındaki temel farklar modelin boyutu, eğitim veri kümesi ve performans ile ilgilidir. İşte bazı örneklerle GPT-4 ve GPT-3.5 arasındaki farklar:
Dikkat ederseniz, “daha az tekrar ve anlamsız ifade kullanır” demesine rağmen halen biraz tekrarlı ve değinmediği çok nokta var. Öz farkındalık konusunda biraz iyileşmesi gerekiyor sanki… Ya da bize öyleymiş gibi yapıyor!
Galiba her şey yeniden başlıyor…