2022 Kasım ayından beri dilimizden düşmüyor. ChatGPT 4’ü beklerken, şimdiye kadar neler oldu bir bakalım. Hadi en başından başlayalım! Chat’in sohbet olduğunu biliyoruz da, GPT ne demek?
GPT: Generative Pre-trained Transformer. Türkçe’ye “Üretken Ön İşlemeli Dönüştürücü” olarak çevrilmiş. Trained’in tam karşılığı eğitilmiş. Pre-trained “Önceden eğitilmiş” anlamında. 2021’e kadar olan tüm olaylar, wikipedia bilgileri ve sayısız kütüphane dağarcığına yüklendiği için bu şekilde tanımlanmış diye düşünebiliriz.
ChatGPT, kurucuları arasında Elon Musk’ın* da bulunduğu Open AI şirketinin geliştirdiği bir sohbet robotu (*Tesla özelindeki Yapay Zeka çalışmaları nedeniyle, Open AI’dan ayrılma kararı alıyor). Nasıl ki bir sohbet, diyaloğun her iki tarafındaki kişiyi besler; GPT de aynen böyle bir fonksiyonu yerine getiriyor aslında: Sorduğumuz sorulardan hem o öğreniyor, hem biz. Halen öğrenme sürecinde olduğunun altının çizilmesinin nedenlerinden biri bu.
Daha iyi sonuçlar elde etmek için, aldığınız cevaba konuyla ilgili yeni sorular sorarak, çıktıyı özelleştirmek veya detaylandırmak elinizde. Önceki versiyonlardan şaşılacak derecede tatmin edici olduğunu vurgulayalım.
Yemek tarafinden kodlamaya, sınav sorsu hazırlamaktan hikaye yazdırmaya pek çok farklı isteğinizi yerine getirebiliyor.
Hikaye örneğini ele alalım:
“Bana bir hikaye yaz.” demekle,
“Bana x tarihinde, y mekanında geçen bir hikayeyi, z yazarı gibi yaz” demek arasında, verdiği cevaplar bakımından hatırı sayılır bir fark oluyor. Üstelik bu sorunuzu anahtar kelimeler ekleyerek zenginleştirebiliyorsunuz: Mistik, fantastik, aşk konulu olsun vb.
“Beğenmedim, daha uzun olsun.” ya da
“10.satırdan sonrasını tekrar yaz” gibi komutlar verebilmek kulağa ne hoş geliyor, değil mi!
Peki bu gül bahçesinde hiç mi diken yok?
Olmaz mı, ne mümkün!
Severek dinlediğim podcast Yeni Medya 451‘de Can Öz çok dikkatimi çeken bir alıntı yapıyor:
” Esas tehlike robotların insan gibi düşünmeye başlaması değil, insanların robot gibi düşünmeye başlaması.”
Sydney J. Harris
Harris, “Yapay Zeka işlerimizi elimizden alacak mı?” sorusuna, daha nitelikli bir açılım getimiş aslına bakarsanız…
Yani bu sürecin karşılıklı olduğunu hatırlamak esas. “Yapay Zekaya kendimizi daha iyi nasıl anlatırız, onun anlayacağı şekilde nasıl sorarız?” derken düşünme ve cevaplama biçimlerimiz değişecek… Google’da arayıp, sayfalarca okumaktan kurtulduk diye sevinirken, başka bir sorunla karşı karşıya kalacağız. Bu çağın; felsefe, etik, psikoloji, dil bilim, sanat gibi pek çok farklı disiplini içinde barındıran multidisipliner bir sürece gebe olması tam da bu yüzden. Heyecan duymamak, ürkmemek mümkün değil..
Benzer bir cümleyi ChatGPT’nin yaratıcılarından Mira Murati de Time’a verdiği röportajda şöyle dile getirmiş:
Bu iki alıntı, uzun vadede nelerle karşı karşıya olduğumuzu düşünmek için güzel bir kapı aralıyor:
“Ödevi kolayca ChatGPT’ye yaptırırım, benim yerime bir de güzel makale yazar” demenin ötesinde, insan olduğumuz için sahip olduğumuz yaratıcılık yeteneklerinin körelmesi tehlikesi ile nasıl başa çıkacağız?
***
Son olarak, çok hoşuma giden bir detay:
Yine Time’a verdiği röportajda, kendisinden istenen kitap tavsiyesine Mira Murati bakın ne yanıt veriyor:
📌 Duino Ağıtları – Rainer Maria Rilke
Ünlü şairinbu eserinin kendisine hediye olarak geldiğini ve şiirlerin derinliğine ve güzelliğine hayran kaldığını ekliyor.
Bazen gerçekten şüpheleniyorum, şiirle sanatla bir yere varabilecek miyim diye…
Tam da o zaman karşıma çıkmasına bayılıyorum! 🌱
***
İlginizi Çekebilir: